17 Eylül 2010 Cuma

başaramayanlar





yedinci denemede blog'a girdim, içimdeki heves üçüncü denemede gittiğinden hiç paniğe kapılmadım. güzelce küfrettim, sorunun ne olabileceğine dair internette arama yapmak istedim fakat bağlantının özellikle bugün efsanevi bir performans sergilemesi nedeniyle bunu erteledim. sorunumu anlatacak doğru kelimeleri bulamıyorum. teknoloji jargonum, hazımsızlık çeken bir tavuk karaciğerininkiyle aynı. neden google chrome ( helak olsun), yaptığım tüm aramaların sadece altı tanesini gösteriyor. neden, daha fazla ya da daha az değil. "altı olsun, daha fazlasına gerek yok" diyen pezevengi merak ediyorum sadece.


tabii, sinirim basit bir tarayıcıyla başlamadı. cinema4d (bir tür 3d çizim programı) kurup buna vray eklentisini yerleştirmeye çalışırken devrelerimin çoğu hasar gördü. internet sitesinde, readme'sinde, forumlarında, zıkkımın kökünde ne yazıyorsa yapıyorum ve sonuç her zamanki gibi koca bir sıfır oluyor. missing hatası veriyor bana, neyse ki the beatles dinlemek beni sakinleştiriyor. cinema4d önceden beni üzmezdi, bu aralar o da c'deki diğer tüm ibnelere uydu. format atıyorum bilgisayara lanet yine gitmiyor, tütsü mü yakayım hocaya mı götüreyim ne yapayım bilemedim.

evet program kurulumuyla geçen günün ilk yarısı gerçek bir fiyaskoydu, öğleden sonra back to the future 3 izleyebilir ve bu dünyaya kısa bir ara verebilirim. aslında bilgisayar başından kalkıp bana şimdiye kadar hiç sorun çıkartmayan kitaplara-filmlere gömülmek lazım ama biraz daha denemek istiyorum. dns değiştirmem gerektiğini hissediyorum, bu his kuvvetlenirse değiştirmek için elimden geleni yapacağım ve bu debelenmeyle haftayı da bitirmiş olacağım. 

gerçekten bomboş bir haftaydı, geçen dört günde ne yaptığıma dair çok az fikrim var. sosyal paylaşım arsızı oldum biraz, sanıyorum ki bundan bıkması çok uzun zamanımı almayacak. sorgu gününde "en azından denedim" diyeceğim tanrı'ya, o da "denedin de bana mı denedin lavaş?" diyecek, tansiyon yükselecek. piyaz yemek ve bilgisayara format attırmak haftanın en güzel olaylarıydı. önceden yarım saatte kendine gelen bilgisayarım, şimdi bir dakikada hazır hale geliyor. önceki windows, giyotin modeliydi sanırım, kafamı kesmek istermiş gibi hareketler yapardı. bu iyi, bu kalsın. 2050 yılına kadar idare etmek ve sonrasında ölmek istiyorum. yeni işletim sistemine alışamam.

peki blogun yorum kısmının arka fonunun gri olmasını nasıl değiştireceğim? yazıları siyah yapsam, üsttekiler okunmayacak. üstü de gri yapsam, iğrenç olur. basitçe değiştirmek mümkün değil sanırım. keşke her şey winamp kadar kolay olsaydı, o zaman ses getirecek işler yapabilirdim. bir de film eleştrisi yapmak istiyordum ama öğleden sonraya artık. 

gayet de varmış demek tuborger.blogspot, neyini bulamıyorsun artık yarrachrome!



Hiç yorum yok: