22 Ocak 2011 Cumartesi

güzergah

blog macerasına başlamaya karar verdiğimde tuborg'tan henüz haber gelmemişti ama gelecek gibiydi. tuborg ekseninde gelişen hayatımı yazacak bir mecra olarak düşünmüş ve altyapıyı da buna göre hazırlamıştım. neyi hayal ettiysem olmadığı, neyi istemediysem de birlikte yaşamaya zorlandığım bu tuhaf yıllarda istatistik bilimi yine şaşırmadı. tuborg olmadı ve kendimi aylar sonra yağmurlu bir cumartesi sabahında, soğuk bir ofiste buldum. yolda birikmiş sudan geçen arabaların kaldırımdakileri rezil ettiği sıradan yağmurlu bir gün işte, drenajlar bile cumartesi çalışmıyor. burada daha fazla kalmak istemediğimi fark ediyorum. standartlara ulaşmamıza bile aylar var gibi gözüküyor.

standart ofis: ısıtma problemi olmayan - öğlen yemeğini görmezlikten gelmeyen - giriş ve çıkışın belli olduğu - görev tanımının da yeterince yapıldığı herhangi bir yer.

fakat bütün bunlardan azade olmak daha iki ay dolmadan sabrımı taşırdı ve şu memuriyet sınavlarına kadar olan süreci başka bir ofiste geçirme kararını ortaya çıkardı. konteynırla yunanistan'dan gelip kaçak kesit çizen vergiden muaf mülteciler gibiyiz. bizim burada olduğumuzu kimse bilmiyor, uğur dündar'ın helikopterle pencereden girmesini bekliyoruz. ayaklarım üşüyor, cumartesi kurulan pazarın bir noktasında olan köftecinin hayaliyle yaşıyorum. maç çıkışlarındaki enfes köftelerin bir benzeri ancak semt pazarında olur ve bu fırsatı kaçıramam. zaten aptalca bir beslenme rutinim oldu, neyi niye yaptığımı bile bilmeden günlerim geçiyor. salı günkü rakı zirvesi olmasa, hafta bile bitmeyecekti. çarşamba ayılmakla, perşembe ayık olmanın bilinciyle, cuma cumartesiyi beklemekle, cumartesi ise güzergah değerlendirmesi ve haftalık raporumla geçiyor.

burası olmayacak evet, bir an önce başka bir yere başlamak lazım. orası da deneme süresi ister şimdi iki ay. biraz para da oradan kaybederim, biraz sinirimi de orada bozar ve yaklaşık iki sene sonra geç uyandığım bir cumarteside "eskiden ne yazmışım" diye bakarken bu yazıyı bulursam da beni sömüren ofislere sağlamından taksim geçerim.

hep kader kısmet işi bunlar.


Hiç yorum yok: