23 Ekim 2010 Cumartesi

danser encore

mekan : her zamanki. bilgisayarımın karşısı, kahvemin çaprazı.

nüfus  : sadece ben varım. kardeşim işinde gücünde, bizimkiler de bir arkadaşlarının çocuğunu ek kontenjanla kazandığı okuluna yerleştirmeye gitti. akşama ancak gelirler.

ruhi durum : danser encore dinleyene kadar her şey normaldi, şimdi başkayım. iyi ya da kötü değil.

plan : bir saat içinde içmeye başlayıp dört saat sonra normale dönmek.

para : var allah'ıma bin şükür. iddia oynayıp sayısal bile doldurabilirim. dörtlü tuborg da gizeldir. 

ne okuyorsun bu aralar : otostopçu'dan rastgele sayfalar, puslu kıtalar atlası (yine yeniden), national geo'nun elli farklı rota adlı eki.

izlediğin bir şey var mı : yok, ara sıra lost'a beşinci sezondan devam etmeyi ve spartacus'e başlamayı düşünüyorum. savaş filmi de izlemek istesem de interneti olan bilgisayarda bir şey izlemek çok zor, dikkatim dağılıyor. artık twitteri, blogu, sözlüğü, maili olan yoğun bir insanım, sosyal paylaşım aptalıyım (bana sakın sistem eleştirisi yapma, kırarım elini)

hangi ülke  : türkiye. dünyanın en güzel coğrafyası, hemi de mitolojik tarih soslu. biraz da iskoçya sanırım, öğleden sonra eski bir pubda bira içip maç izlemek alışkanlığım olsun isterdim.

hangi takım : ah liverpool, can liverpool. seni bu duruma düşürenin elleri gerrard'ın füzeleriyle kırılsın. sermaye sahipleri, futbolu yatırımdan başka bir şey sanmayan puştların yakasını öbür tarafta bill shankly bırakmasın.

hangi ayakkabı : sadece adidas, süperstar. kundurayla yolum kesişmesin.

amacımızdan saptık mı : bir amacımız yoktu zaten, öylesineydi.




Hiç yorum yok: