9 Şubat 2011 Çarşamba

gerçeği kaybedene dek

köşeden dönünce yine pembe vosvosu gördüğüm oldukça gerçekçi bir gündeyim. ergenliğin lanetiyle tütsülenmiş stajyer her zamanki gibi kafasını masaya dayamış uyuyor. tekniker ise emekliliğini beklermiş gibi yavaş hareketlerle bir şeyler çizmeye çalışıyor. hava açık ve sıcak, öyle ki klimayı bile çalıştırmadım. öğlen arasını yandaki parkta bağırıp top oynayarak geçiren çocuklar sömestr tatilinde, öğretmenleri de muhtemelen kış tatilinin keyfini sürmekte. bir yandan pilli bebek dinliyor bir taraftan da patrona beğendirdiğim saçağı modelliyorum. cephe için aklımda dolaşan fikirleri çizip akşamını getireceğim bir gündeyim anlayacağın, gerçeği ancak yazarak kaybedeceğim.

fırsat bulursam tamamen saçmalamak ve edebiyat tanrılarına saçmalamanın da bir adabı olup olmadığını sorgulatmak istiyorum. iki grup halinde münazara da yapabilir ve sonucu mailime yollayabilirler. mail dedim de geçtiğimiz yıllarda kendime yolladığım maillerin izini buldum, noktalamadan sonra olmayan boşluklar dışında bir değişiklik yok. oldies but goldies haftası yapmak için çok eski yazılarımdan birkaç pasaj koymak isterdim fakat çarşambanın öğlene bakan yarısahası, bir konsepte başlamak için fazla geç. en azından bugün bitsin, perşembe bana ekstra güç sağlıyor. cumartesi de istanbul'dan arkadaşım geliyor, evlenip de her şeyi daha güzel hale getirenlerden. genç çiftimize bir ömür boyu mutluluklar dilerim bu vesileyle, kader onlar için planını ilk kesit kağıda düşmeden önce çoktan yapmıştı. tanıştıkları zaman doğan çocuklar, şimdi sömestr tatilinde çizgifilm izleyip bisküvi yemekte.

biyografiler beni kendilerine son hızla çekiyor ve insanların hayatını oturduğum yerden hayali bir mercek altına alıyorum. bu beni otelin saçağından ve güneş kırıcı elemanlarından daha fazla kışkırtıyor fakat parayı kışkırmalarım üzerinden değil çizdiğim zamazingolar üzerinden aldığımdan, hobi olarak kışkırıyorum. yazmak hobim olsun, işim olduğu takdirde kaytarmak için elimden geleni ardıma koymayacağımı biliyorum.

zaman geçtikçe kendimi daha iyi tanıyorum. şu saçağı bugün bitirmeyeceğime ve haftayı bununla kapatacağıma da  adım gibi eminim. sweet home alabama çalıyor, başka bir güneşli günde evine giden başka bir insanı düşlüyorum.







Hiç yorum yok: