akıl, mantık ve istatistik üçgeninden bağımsızlığını çoktan ilan etmiş fransa ikinci ligi, birbirinden çetrefilli maçlarla bir cuma akşamı gelip masama kondu ve "zamanı geldi şampiyon" dedi. hafta içi tarihte ilk defa bilyoner hesabımdan banka hesabıma para transferi yapmış, o parayla da piyaz yemeye gitmiştim. daha önce tek yön çalışan bu para trafiği, sonunda geri dönmeye başlamıştı. duble yol inşaasının ilk adımlarında kafasında beyaz baret ile önünde uzanan araziye bakan mühendis gibi baktım iddaa bültenine. mantık yürüterek kazanmak imkansızdı ve bir cuma akşamında ofise tıkılıp kalmışken son isteğim, mantığımın kollarından tutup onu yürütmeye çalışmaktı. gün boyu otistikler gibi kelime oyunu oynamıştım, harfler kafamın içinde dönüyor ve kelime oluşturdukları vakit hafiften parlıyordu. otelin odası ise araç çubuğundaki bir sekmede tutuklu kalmıştı, çalışma isteğim ve inancım yoktu.
bültene baktım ve chateauroux gördüm. nasıl okunduğunu bilmediğim her takım beraberlikle lanetlenirdi ve chateauroux, bu lanetten nasibini almak için birkaç saat sonra sahaya çıkacaktı. ıstıraplı denizcilerin uzun bir yolculuktan sonra biraz rahatlamak için kurduğu istres de evinde le mans ile oynayacaktı ve le mans rahibeleri, takım istres şehrine gitmeden önce golsüzlük muskası yazmış ve bu muskaları, oyuncuların boynuna çoktan asmıştı. hiçbir sol ayağın yenemeyeceği bir büyü, le mans otobüsü şehre girmeden çok daha önce istres'e girmiş ve sokaklarda dolaşmaya, atları ürkütmeye ve hatta farelerin saklandıkları deliklerden çıkıp sağa sola kaçışmalarına sebep olmuştu.
birkaç maç daha bulma umuduyla takımlara ve yanlarındaki oranlara baktım. işte yeminli saatçilerin küçük ve güzel kenti nimes! saat tıkırtılarının toprak saksılardan sektiği ve zamanın ustaların süzgecinden geçtikten sonra pencerelerden sarktığı o eski şehir! le havre maçına hazırlanan nimes'in kaptanı, şehrin en eski saatçisinin kendisi için yaptığı saate bakınca, saatin biri bir geçe durduğunu görmüş ve gelecekten havadisler taşıyan altın zemberekli bu saati çantasına koyduktan sonra, diğer arkadaşlarına maçın sonucunu bildiğini söylememişti. kazanmak için ne yaparlarsa yapsınlar, maç berabere bitecekti.
son bir maç daha oynamam gerektiğinden, takımların kimse tarafından yazılmamış fakat ozanlar tarafından dile getirilmiş destanlarına kulak kabarttım. nisanın ikinci haftası oynadığı hiçbir maçı kazanmamış sedan, kendi evinde evian tg ile oynayacaktı ve koyu yeşil şapkalı kör bir ozanın da dile getirdiği gibi evian tg, nisan ayı boyunca kaybetmeyecekti.
üç beraberlik ve bir deplasman galibiyeti ufukta görünüyordu. mesainin son saatlerinde kuponu oynayıp bilgisayarı kapattım ve ofisten çıktım. markete uğrayıp hiçbir yerde yayınlanmayan bu maçları uzandığım yerden, sürekli dönen bir altyazıdan takip etmek için de biraz yiyecek aldım. yapacak daha iyi bir şeyim yoktu ve iki saat sonra, kağıttaki kodlar ve oranlar hedefini bulmuştu. kehanetler doğru çıkmış ve izler beni küçük bir ikramiyenin önüne kadar götürüp bırakmıştı.
5 yorum:
Bahis denen mereti mesai harcayarak oynayanı çok gördüm ancak böyle içten oynayana ilk kez rastlıyorum.
Eskiden biz de biraz böyleydik. Gün boyu bülteni analiz edip yorumculardan medet umardık, her oynadığımız maça gönülden bağlanırdık...
Tebrik ediyorum ayrıca. Bundan sonraki hedef Brezilya liginden tutturmak olmalı.
halihazırda tutmuş kupona da böyle hikaye uydurmak eğelnceli oldu, bu sırada fransanın bu şehirleriyle ilgili araştırma yaptım. yeni hedefim, tutan kuponlar vasıtasıyla bir şeyler uydurmak olacak. çok eğlenceli oluyor.
fransa futbol federasyonundan bir yetkili kuponun resmini görmüş, platini miymiş neymiş adı...telefonda bas bas bağırıyor...ligi tatil edeceklermiş galiba bir süre...ortalık sakinleşince tekrar başlatacaklarmış maçları...kuponun hangi hesaptan oynandığını inceliyorlarmış...haberin olsun.
Bir daha sanmıyorum ki tutsun bu ligden kupon. 0-0 skor oynayıp sisteme koyacağım ben de.
fransa ikinci liginin mekanizmasını ve kodlarını çözdüm, her cuma bomba kuponlarla bu adresteyim. blogun güzergahı da iyice sapıtsın bu vesileyle. parana para kat ey gafil!
Yorum Gönder