11 Aralık 2010 Cumartesi

bitmeyen


ne zaman bitti desem yeni bir şey çıkıyor, ya sandalyelerin deseni ya da soktuğumun çatısı; ya perdeler ya da çiçekler. boşverelim en iyisi, günde on saatten haftada altı gün gelirsek ay sonunda para verirlermiş. ofis soğuk, ayaklarım üşüyor. yemek yedim mi? hayır, henüz değil. yetişmesi gerekiyordu bu dantelin, bir anlamda yetiştirdim. belki tam olarak şu an için doğmuşumdur, geçmişte yapmış olduğum tüm seçimler beni bu noktaya sürüklediyse sorgulamam gereken ferforje ve siktiğimin türlü motifi değil geçmişte yapmış olduğum seçimler olsa gerek. yorgunum ama çok sinirli değilim. cumartesi akşamının olması da benim için bir şey ifade etmiyor, sonuçta bir işim var. bunu bekledim aylarca, adamlar geri aramadıkları zaman sinirlendim, bildin değil mi? bunun içindi hepsi, şimdi de ön tarafa çiçek koymam ve tepeden nasıl göründüğünü göstermem lazım. bunun için gitmiştim istanbul'a, yeniden öss falan hepsi bir patronun emrini harfiyyen yerine getirmek içindi...

Hiç yorum yok: