15 Aralık 2010 Çarşamba

ne kadar modern?


geçen haftaki ferforje ve insanı çileden çıkartan bükülmüşler furyasından sonra biraz daha sadeleşmek iyi geldi, en azından bilgisayarı bıçaklamak gibi isteklerim yok. denemeler yapıp sonuçları bir yere kaydediyorum, bu akşama kadar üç alternatif çizip bitirmem lazım. ofisten geç çıkmak moralimi bozmuyor, çıkıp da hilton'da kalmaya gitmiyorum zaten. hem burada internet ve kahve var, çalışmak da zor gelmiyor. o kadar ara verdikten sonra çalışmanın gerekli olduğuna inanmış durumdayım, en azından paranın kullanım alanının bu kadar geniş olduğu bir evrende daha fazla oturamazdım. sistem dedikleri bu olsa gerek, pek anlamıyorum. 

modelleme programı olarak 64 bit xp üzerinde cinema 4d 11.5 + vray 1.2 kullanıyorum. 12 gb ramli bir bilgisayar, her şeyi sorun olmaktan çıkarıyor. hızlı sonuç almak da bir sonraki görseli biraz daha iyi yapıyor ama yine de kullandığım programlarla yapılan uç örnekleri gördükçe daha yolun başında olduğunu anlıyorum. belki boş zaman yaratırsam sadece kendime ait bir tasarımı modelleyebilirim. bu başka bir gezegende konuşlanan uzay istasyonunun girişi de olabilir, birkaç yüzyıl evvelinin küçük bir köyü de olabilir. hevesimin üzerine giderek onu öldürmek istemiyorum, biraz yavaş ol şampiyon.

modern mimari üzerine bildiklerim ise manalı bir cümle kurabilecek kadar yeterli değil, öğrenmeye çalışıyorum. fakat bu üstteki çalışmanın, bükülen demir cehennemine dönüşmüş bir öncekinden daha modern olduğunu iddia edebilirim. hatlar keskin ve biraz daha net, çağın gereklerinden olan hızlı üretime uygun bir proje, ustalık gerektirmiyor. modüler birimlerin birbiriyle montajı da gayet kolay, günümüzün beklentilerini karşılamakla yetiniyor ama fütüristik değil. fütüristik olması için sokakta yürüdüğün zaman bir benzerini bile görmemiş olmak gerekirdi, vay be dedirtebilmeliydi. bu yukarıdakinin bir benzerini şehrin herhangi bir caddesinde rahatlıkla görebiliriz. alçı tavanları ve sonsuz rafları olan giyim mağazalarından bahsediyorum, hani yapış yapış müziğin insanın yakasından içeri girdiği o sıcak ve bunaltıcı mekanlardan.

ama yine de demir bükmekten iyidir, doksan derece kullanmayı özlediğim bu günlerde ilaç gibi geldi şerefsiz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bak ne buldum, izlemelisin:)
http://www.youtube.com/watch?v=VeC97mcAREg