1 Aralık 2010 Çarşamba

en iyi 10 dram

diğer dokuzunu bilmiyorum ama birinci sırada, 10000. gününde evde mahsur kalan bir genç var. evden çıkamıyorum lan? arabada unutulmuş ve daha 1000. gününe ulaşmamış kel bebekler gibiyim, mutfağa gidip yiyecek bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. kuru pasta ve mevlana şekeri buldum, ceviz var ama kırmak gerek. kuru pastayı ise çaysız yemeye çalışırsam boğulabilirim, annem geri geldiğinde beni halıda can çekişiyor bulabilir. ekmek almaya gitmek lazım fakat gitmişken bira da bulmak lazım ısrarım yüzünden tek kişilik dram sahneliyorum. makarna organizasyonuna girmeye ise pek sıcak bakmıyorum, en iyisi bir hesap hatası yaptığımı iddia edip, asıl yarınmış lan kutsal gün diye ortalığı velveleye vermek. bira içmeye başlamam gerekirken, kasabaya inmiş tilkiler gibi dolabın önünde dolaşıyorum. aç kaldıkça hareket kabiliyetim azalıyor, eve birilerinin gelmesini bekliyorum.

bunca aydır bu evde yaşıyorum ama anahtarım bile yok, genelde evden çıkmıyorum. asosyalliğin doruklarında yalnız bir dağcıyım ben, sosyal bir hayvan olarak kabul edilen insanları hayrete sürüklüyorum. dünya'yı her sabah yattığım yerden tavaf ederken, dış kapının anahtarını umursamıyorum. en iyi 10 listelerim de maşallahıyla birbirinden berbat oluyor. bir takım kursam alacağım 10 futbolcu gibi çirkin işlere girmek zorunda kalabilirim, beynim her geçen saniye daha az çalışıyor. babamı arayıp da ben evde kaldım, ne yapayım baba demek istemiyorum. bu gibi durumlarda öyle ayar veriyor ki, kendime gelmek için bir sonraki mevsimi bekliyorum. kış mevsiminin ilk gününde bu hatayı yapacak değilim, bahara daha var.

ahanda kapı çaldı!

Hiç yorum yok: