25 Kasım 2010 Perşembe

november rain

hava parçalı bulutluydu bu sabah, öğleden sonraki gün için yufka ve maydonoz almaya dışarı çıkmıştım. çarşıda eşofmanlarımla biraz yürüyüp alışverişi tamamladıktan sonra da franz kafka'nın dönüşümünü kendi hayatıma uyarlamaya karar vermiştim. bir sabah kendini ev kızına dönüşmüş olarak bulan genç bir adamın dramı olacaktı. çünkü sabah kalkar kalkmaz süpürge de tutmuştum oturma odasına, annem o sırada zeytinyağlı sarmayla ilgileniyordu. 

kahvemi yapıp bilgisayarın başına kurulur kurulmaz, tanrısal bir flaş çaktı odanın içinde. yağmur, sesi ve ışığıyla gelmişti. hava birden bire kapandı, su perdeleri ileriyi görmemi engelledi. portakal bahçeleri kurak mevsimlerin ertesinde gelen yağmura hasretti, tüm yapraklarıyla damlaları kucakladı.

önce have you ever seen the rain'i açtım, yağmur olimpiyatlarının resmi açılış şarkısıydı bu. geride kalan şarkı seçimi ise ruhsal durumumun dalgalanmasına göre şekillenecekti. aylardan kasımdı ve slash odanın kapısından yılan gibi kıvrılıp gitarını akort etmeye çoktan başlamıştı. steven, izzy ve duff da ardından geldi, küçük odada beş kişi olmuştuk bile. axl görünürde yoktu, mutfağa uğrayıp sarmalardan birkaç tanesini götürüyor olabilirdi. slash odadan söylene söylene çıkıp axl ile geri döndü ve aniden november rain'e girdiler. axl, yatağa bağdaş kurmuştu ve güzel söylüyordu. ara sıra çakan şimşekler bu küçük organizasyona dev bir konser havası veriyordu. bilgisayarın başındaydım, kasım ayının son günlerinde ve yeni bir başlangıcın arefesindeydim. her zaman sevdiğim yağmur, bu sefer boş gelmemiş ve benim hatrıma dağılmış bir grubu bile kısa süreliğine yeniden toplamıştı.


yağmur biraz daha devam ederse küçük ilçenin şebekesi daha önce binlerce kez olduğu gibi çökecekti, ben de pencerenin kenarında biraz kitap okuyacaktım. fakat şarkının bitmesine yakın yağmur da azaldı, slash solosunu attıktan sonra sigarasını yaktı. ona evde sigara içmenin yasak olduğunu ve balkona çıkması gerektiğini söyledim. bu haber onu pek mutlu etmedi fakat saygı gösterdi. yaprak ve börek olmuştu, koca bir tabağa doldurup geri geldim. 


hepsi yatağın üzerine otururup hayatlarında yedikleri en güzel şeyin bu olduklarını söylerken de oturup bu yazıyı yazdım. slash, bir sigara daha yakmak için balkona geri çıktı. axl ise biraz daha yaprak sarması getirmem için bana yalvaran gözlerle bakıyor.



Hiç yorum yok: