3 Kasım 2010 Çarşamba

saatleri ayarlama enstitüsü

- güzel bir şeylerle karşılaşacağından emin olup bu zevki ertelediğin oldu mu hiç?
- tüm hayatım, bunun üzerine mesnetlendi doktor.

otostopçu'nun galaksi rehberi'ni hatmetmeyi yıllar boyunca erteledim; beni eğlenceli, görkemli ve daha önceden benzerine rastlamadığım ölçüde yaratıcı bir şeyin karşılayacağını bilsem de doğru zamanı bekledim. bu kimilerine göre  bir yanılgıydı. o kitabı ne zaman okursam okuyayım, o anın zaten doğru zamana dönüşeceğini iddia edip beni suçladılar. kimileri her zaman beni suçlamıştır ve genelde kafamın içinde yaşarlar, ne desem tersini iddia ederler; onlar ne isterse, ben de bununla alakasız bir şeyler yapmaya çaba gösteririm. fakat otostopçu, tüm benliğimin istediği ve yöneldiği bir konuydu; okuduğum ve çok yakın bir gelecekte yeniden okuyacağım için mutluyum. 

saatleri ayarlama enstitüsü de bu konuya müdahil, ilk olarak ne zaman kulağıma çalındığını bilmiyorum. okumam gereken kitaplar listesinin ilk sıralarında her zaman kendine yer bulmuştur. bir ara puslu kıtalar atlası'nın üzerinde, kürk mantolu madonna'nın iki sıra altındaydı. şimdi ise, ikisinden de yukarıda, liderlik mücadelesi veriyor. ne zaman okuyacağımı tam kestiremiyorum, belki de ilçe halk kütüphanesine kendimi hapsetmem ve teknolojisiz kurak masalarda akşamı getirmem lazım. masalarının kaplaması dökülmüş, sandalyeleri bükülmüş, yerleri soğuk, rutubeti nefis bir kütüphanemiz var evet, ne zaman gitsem on beş sene önceki halimi, jules verne'lere bakarken buluyorum. 

yeni bir kitaba başlamadan, onun hakkında minik bilgiler toplamayı seviyorum. kapağının görselinden, arka kapağından nelerin yazdığına kadar inceliyorum. biraz daha bekletiyorum, istiyorum ki o da beni sevsin, kendini bana teslim etsin.

yeni bir kitap okuma arefesinde bekliyorum işte, bu hafta içi başlamak neden mümkün olmasın? daha okuduğum kitapların yorumlarını kısıtlı zekam elverdiğince yazmaya çalışacağım, daha albüm eleştirileri ve konser izlenimleri de olacak. günün birinde dünya turuna çıkarsam da, yazacağım yer, kırmızı tuborg'un kanatları altında güvende olan bu blog olacak. seviyorum ki. 


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Şu kitabı ben de okuycun.